1968 yılında kurucularımız Rasim Şahinkaya ve Nebahat Şahinkaya’nın öğretmenlik hayatlarına başlamasıyla Özel Şahinkaya Eğitim Kurumlarının da temelleri atılmış oldu. Yaklaşık 30 yıl süren devlet hizmetlerinin güçlendirdiği eğitimcilik ve öğretme duygusunu emekli olduktan sonra da devam ettirdiler. Şahinkaya ailesi, çocukları Ali Serhan ve Oğuzhan Şahinkaya’nın aynı yolda devam etmesiyle önce Özel Şahinkaya Dershaneleri’ni, öğretmenliklerinin 40. Yılında da Özel Şahinkaya Okulları’nı kurdular. İlk başladıkları günden bugüne kadar hep aynı ilke ve kalite ile eğitime hizmet etmeye devam ediyorlar.
40. Öğretmenlik yılımda oğullarım ve öğretmenlerimden istediğim tek şey var ki o da hayatlarını öğrencilerine adamalarıdır. Çünkü bir öğretmen için yaşanılası olan hayat, o öğretmenin yaşamını öğrencilerine ve eğitime adamış olduğu hayattır.
Eğitimin içinde geçen 45 yıl, dile kolay.
Binlerce öğrenci görmüş gözlerim, binlerce öğrencinin geleceğine iz bırakmış hayatım. Köyünde, kasabasında, büyük şehirlerinde yüzlerce farklı profilde öğrenci ve veli ile geçen bir ömür.
Tecrübe yapılan doğru veya yanlışın güzelce gözlemi, akıllıca idraki demek bence…
Başarının sahibinin her zaman çok olduğunu gördüm. Çocuk başardığında; herkes sahiplenir hemen. Hatta bazen o başarı için en çok emek verenler bile unutulabilir karmaşada.
Başarısızlıkta herkes suçu birine yükler. Sağduyulu bir şekilde “Bundan sonrasına bakalım, hepimizin kusuru var” diyeni çok az gördüm ama herkesi suçlayıp özeleştiri yoksunu olanlar doğaldır ki hep benzer başarısızlıkları tattılar.
Başarının hayatlarının geneli, başarısızlığın hayatlarının istisnaları olan insanların ortak özelliği belirgin bir özgüvenle yapılan öz eleştirinin yanında takdirlerin karşısındaki mütevazi tutumdur.
Başarının sarhoşu olmamak adına tevazuyla emek verenleri hatırlamak, başarısızlıkta yaşanacak hüsranın gölgesinin hayatımızı sarmaması için objektif bir bakış açısıyla yanlışları tespit etmek, bunları düzeltme ve tekrarlamama gücüne sahip olduğumuzu hissetmemiz gerekiyor.
Çocuklarımızın geleceğini inşa ederken biz anne ve babalara da çok iş düşüyor. Onların sadece derslerinde değil sanat, spor, iş ve yaşam gibi hayatlarının her anındaki başarılarında ve başarısızlıklarında rolümüzün büyük olduğunu unutmamalıyız. Öğretmenlerine koşulsuz saygının öğrencilere değer kattığını gördüm. Öğretmenlerimizin temel görevi öğrencilerinin geleceğine olumlu katkılar üretmek bunun için iyi niyetle ve fedakârca emek vermektir. Şahinkaya Eğitim Kurumları’nın öğretmen kadrosunun temel felsefesi ve kurumlarımızın insan kaynaklarının yönetiminin de temel kriterleri bunlardır.
Ben baba olarak çocuklarım için emek veren öğretmenlerime hep minnettar oldum, onların sayesinde ben gurur duydum, onların uyarılarıyla farkında oldum, onların övgüsü ile doğruda kaldım. Biz eğitim kurumları olarak hep gururlu, hep doğru yolda ve hep başarılı olduk.
Öğrencilerimizin ve kurumlarımızın geleceğinin sorumluluğunu hep ciddiyetle hissettik, toplum bizi hep onurlandırdı; kıvanç duyduk, tevazumuzla bildiğimiz doğrudan ayrılmadan ilerledik…
45 eğitim yılı tecrübesi sonrası tüm velilere tek cümle:
Evladınıza ne bıraktığınızın çok önemi yok hayatta, nasıl bir evlat bıraktığınız önemli hayata!
